6 Ekim 2018 Cumartesi

Beklemek!!!

Bir gün telefonunuzu çantanızı evde bırakıp sokağa çıkın ve şehrin en kalabalık yerine, insanların sürekli koşuşturduğu bir yere gidin. Kimseyi tanımadığınızı kimsenin sizin dilinizi bilmediğini ve dönüş yolunu bulamadığınızı düşünün!!! Kaç saat, kaç gün orada kalabilirsiniz.? Neler hissedersiniz?
Ruhunuz daralır ve içiniz sıkılır. Aklınızdan geçen,nereye olduğunu bilmeseniz de koşup oradan uzaklaşmak olabilir...

 Otizmli bireyler için bir dakika bile durup beklemek işte böyle bir histir.  Genele bakıldığında her otizmli çocuğun küçük yaşlarda bekleme sürelerinin minimum olduğu bilinir. Sosyalleşmek açısından bu oldukça önemlidir. Yaşıtlarıyla bir ortama girdiğinde sırayla oyun oynamakta yada ailesindeki kişi bir eylemi gerçekleştirirken beklemekte zorlanabilirler. Bu eğitim alanında da sorun yaratır. Çünkü oturmayan bir çocuk sağa sola yönelir dikkati kolayca dağılabilir ve bu öğrenmesini engeller. İlk önce çocuğun oturup beklemesini sağlamak gerekir. Bu çok zor ve oldukça uzun süreç gerektiren bir beceridir.

Çocuğumuz bu becerileri edinirken öğretmenlerinin yanısıra aile olarak bizlere de büyük iş düşmekte.
Ona oturttuğumuzda  kalkamayacağı şekilde bir masa sandalye edinmeliyiz yani sınırlı özel alan sağlamalıyız ve bu etkinliklerimizi bu alanda yapmalıyız. İlk olarak 5 saniye kuralı uygulamalıyız. Çocuğumuzu oturttuk ve onunla legoları üst üste dizeceğiz. ilk legoyu koyduktan sonra ikinci parçayı ona 5 saniye sonra uzatmalıyız ve onunda üzerine koymasını beklemeliyiz. Oyuncak parçalarına uzanmasını engellemeliyiz ki, o da bizim sıramızın geçmesini beklemek zorunda kalmalı, tekrar legoyu ona vermeniz için 5 saniye daha beklemelidir. İlk zamanlar bunu reddedecek hatta kalkıp gitmeye çalışacak kendisini sıkıştırdığınızda ise öfkelenecektir. Ama siz kararlı olduğunuzda  çocuğunuzun bekleme süresinin arttığını hatta bunu keyifle yaptığını göreceksiniz.
5 saniye kuralını  tüm ikili ve tek kişilik aktiviteler de hatta günlük yaşamımızda da kullanmaya özen gösterelim ve zamanla arttıralım.

Dikkat etmemiz gereken bir diğer şey ise ''açıklama yapmak''.
Oğlumun bekleme süresi 5 saniyeyi geçmezdi ve bu durum hayatımızın her aşamasında büyük sorunlar yaratırdı. Örneğin; oğlumu giydirirken, ayakkabılarını bağlarken, otobüs beklerken yada markette kasa sırası beklerken oğlumun defalarca krizler geçirdiğini, hatta kendisine zarar verici davranışlar sergilediğini söyleyebilirim. Bu duruma çözüm ararken kendimi ona açıklama yaparken buldum. -Aldıklarımızın ücretini ödemek için beklememiz gerekiyor. -Otobüs bekliyoruz, çünkü okula gideceğiz. -Kendi ayakkabılarımı giyince seninkini de giydireceğim, bu yüzden beklemelisin! gibi cümlelerle olağan durumu açıklamaya başladım. 

Uzun çabalarım sonucunda bu durumun oğlumdaki olumlu etkisiyle karşılaştım. Artık kısa sürelide olsa bekliyordu!!! Çok sevdiği oyuncağını ona vermem için bile beklerken buldum onu. 
 Hala bekleme süremiz 10 dakikanın altında da olsa bu raddeye gelebilmek daha da iyi olabileceği kanaatine ulaştırdı beni. Umarım zaman geçtikçe dahada iyi olacağız...:)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder